Lazer 1960 yılında ilk kez tarif edilmiştir. Endüstri, savaş teknolojileri ve medikal alanlarda devamlı gelişme süreci ile kullanılmıştır. Medikal olarak diş ile beraber, göz, üroloji, jinekoloji ve diğer dallarda bisturi cerrahisine en önemli alternatif olmuştur.

Diş hekimliğinde yumuşak dokularda aktif kullanımı 90’lı yıllardan itibaren, sert dokuda etkili kullanımı ise son 7-8 yılda mümkün olabilmiştir.

Düşük watt’lı ve düşük özellikli laser cihazları da laser tedavilerinde kullanılmaktadır. Fakat bu cihazlarla etkili tedavi yapmak mümkün değildir.

Laser tiplerini (dalga boyunu) ve cihazın markasını seçerken dikkat ettiğimiz en önemli konu dokularda çalışırken, çalıştığımız laser tipinin başarısının bilimsel literatürlerle gerçekten desteklenmiş olması ve farklı doku tiplerinde çalışmayı destekleyecek çok geniş çalışma parametrelerine sahip olabilmesiydi.

Kullandığımız laser cihazı sert ve yumuşak doku laser tiplerinin en etkili dalga boyu olan Erbium:Yag ve Neodmium:Yag laserlerinin tek bir kabinde en kullanışlı şekilde kombine edildiği Fotona Fidelis Plus III laseridir. Bu laser cihazı ile ağız ve diş tedavisinde laser ile yapılabilecek her tedaviyi yapmak mümkündür.

                                                   Lazer Uygulamasının Avantajları ve Kullanım Alanları; 

                                                                  

  • Yeni nesil diş lazeri ile dişe ve diğer dokulara temas etmeden çalışmak mümkündür. Bu sayede ısı titreşim ve sürtünmeye bağlı ağrı oluşmayacağı için dişi uyuşturmaya gerek kalmayabilmektedir. Lazer ışını, cihazın ucundan çıkan suyla birleşerek (hidrokinetik enerji) dokuya iletilir.
  • Implant tedavi uygulamalarında, üst yapının (sabit diş) yapılabilmesi için gerekli olan cerrahi uygulama (diş etinin açılarak implantın ortaya çıkarılması) lazerle daha da basitleşmekte ve zaman kazanılmaktadır.
  • Lazer kullanılan bölgelerde % 100 dezenfeksiyon ve sterilizasyon sağlandığı için tekrar enfeksiyon oluşması ve çürük başlaması riskleri ortadan kalkmaktadır.
  • Lazer ile yapılan cerrahi uygulamalarda, işlem esnasında neredeyse hiç kanama olmamaktadır. Her cerrahi uygulama sonrasında ortaya çıkabilecek komplikasyon, şişme ve rahatsızlık olasılıkları azalmakta ve daha hızlı bir iyileşme sağlanmaktadır.
  • Lazerli diş beyazlatma işlemlerinde çok kısa sürede  sonuç almak mümkündür.
  • Dişetlerinde genetik olarak aşırı derecede mor renklenme (hiperpigmentasyon) bulunan hastalarda 3 veya 4 seansta lazer ile soyma (peeling) yapılarak, bu sorun ortadan kaldırılabilmektedir.
  • Yumuşak doku ve dişetindeki yaraların tedavisinde de kullanılır. Ağız içinde oluşan fibromalar (dokulardaki zararsız patalojik büyümeler) lazer ile ortadan kaldırılabilir.
    Estetik diş hekimliği uygulamalarından porselen lamineler, empress kuronlar ve procera kuronlar yapıştırılmadan önce diş yüzeyine lazerle aşındırma yapılabilmekte ve bu işlem kronların düşme riskini azaltmaktadır.

 

Paylaş

Tüm hakları saklıdır. © 2016
Eskişehir Web Tasarım